Sahilleri ve yükselen dağları kapsayan manzarasıyla tarihle iç içe olan Türkiye, binlerce yıldır Avrupa ve Asya arasında bir geçit görevi görmüştür. Bir ticaret ve kültür alışverişi yeri olması, Türkiye’yi zengin çeşitliliğe sahip bir ülke haline getirmiştir. Doğu’nun Batı’yla buluştuğu noktada, kültürün zenginliği ve etkilerin genişliği iz bırakmış ve ülkenin ağız sulandıran mutfak manzarasının yanı sıra sayısız dini anıt ve arkeolojik alanda ortaya çıkmıştır.
Bir zamanlar Bizans ve Osmanlı İmparatorluklarının başkenti olan İstanbul, çoğu seyahat planında öne çıkmaktadır, ancak daha birçok harika yer vardır. Mağaraların içindeki butik otellerde konaklayarak ve Kapadokya’nın uhrevi manzarasının üzerinde sıcak hava balonlarıyla süzülerek, Efes’teki Greko-Romen dünyasının ortasında dolaşarak ya da Ege Denizi boyunca uzanan lüks sahil beldelerinde güneşin tadını çıkarabilirsiniz. İşte Türkiye’de ziyaret edilecek en iyi yerlere bir bakış:
10. Ankara[SEE MAP]
Türkiye’nin başkenti Ankara, hükümet binalarına, ticari işletmelere, üniversitelere ve yabancı elçiliklere ev sahipliği yapan geniş ve modern bir şehirdir. Ülkenin ve Anadolu bölgesinin tam merkezinde yer alan Ankara, hem vatandaşları hem de turistleri Türkiye’nin diğer önemli destinasyonlarına bağlayan önemli bir ulaşım merkezidir. Ancak Ankara sadece iş dünyasından ibaret değil. Bu hareketli şehir aynı zamanda birkaç tarihi yer ve biraz sanat ve kültür de sunmaktadır.
Bir zamanlar Hitit, Yunan, Roma, Bizans ve Osmanlı gibi çeşitli kültürlerin yaşadığı eski bir şehir olan Ankara, tarihini yansıtan antik yapılar ve kalıntılarla doludur. Bunlardan en önemlileri Augustus Tapınağı, Kale ve Roma Tiyatrosu’dur. Şehir genelinde çok sayıda tarihi cami de bulunmaktadır. 20. yüzyılın önemli simgelerinden biri olan Anıtkabir, Türkiye’nin ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk’ün kabrinin bulunduğu bir anıt mezardır.
Ankara, 200.000’den fazla objeye ev sahipliği yapan Anadolu Medeniyetleri Müzesi de dahil olmak üzere çok sayıda tiyatro ve müze ile canlı bir sanat ve kültür ortamına sahiptir. Geleneksel pazarlar ve modern alışveriş merkezleri, taze ürünler, baharatlar, halılar ve elektronik eşyalar gibi ürünlerin satın alınabileceği harika alışveriş seçenekleri sunmaktadır.
9. Mardin[SEE MAP]
Türkiye’nin güneydoğusunda Mezopotamya ovalarına bakan stratejik bir tepenin üzerinde yer alan Mardin, Mardin ilinin başkentidir. Bölgedeki en eski yerleşim yerlerinden biri olan Mardin, kültürel çeşitliliği ve tepeden aşağıya doğru uzanan kumtaşı yapılardan oluşan Eski Şehir ile tanınmaktadır.
Mardin’in Eski Şehri yürüyerek kolayca gezilebilir. Kıvrımlı sokaklardan oluşan labirent, ziyaretçileri teraslı evler ve dünyanın en eski manastırlarından biri olan Deyrü’z-Zafaran Manastırı ve bir zamanlar astronomik gözlemevi olarak hizmet veren bir ortaçağ anıtı olan Sultan İsa Medresesi gibi popüler yerler boyunca yönlendirir. Bir 14. yüzyıl İslam okulu olan Zinciriye Medresesi, güzel avlulara ve sanat eserlerine sahiptir.
Yükselen minaresiyle Ulu Cami’yi gözden kaçırmak zordur. Halka kapalı olmasına rağmen, kale harika fotoğraf fırsatları sunmaktadır. Eski Şehir boyunca çanak çömlek, gümüş eşyalar, deri ve geleneksel başlıklar gibi ürünler satan sayısız dükkân bulunmaktadır.
8. Konya[SEE MAP]
Dünyanın en eski şehirlerinden biri olan ve en çok dikkat çekici Selçuklu mimarisi ve semazenleriyle tanınan Konya, Türkiye’nin İç Anadolu Bölgesi’nde yer alan büyük bir şehirdir. 12. ve 13. yüzyıllarda Konya, Selçuklu Hanedanlığı’nın yönetimi altında bir başkent olarak zenginleşmiştir. Bugün, birkaç sultanın mezarına ev sahipliği yapan Alaeddin Camii gibi o dönemden kalma çekici binalar hala hayranlıkla izlenebilmektedir. Bir diğer popüler örnek ise, günümüzde Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait eserlerin sergilendiği bir müze olan İnce Minare Medresesi’dir.
Harabe halinde olmasına rağmen Selçuklu Sarayı da görülmeye değerdir. Günümüzün mimari cazibe merkezlerinden biri de Türkiye’nin en yüksek gökdelenlerinden biri olan ve en üst iki katında döner bir restoran bulunan Selçuklu Kulesi’dir.
13. yüzyılda Konya, İranlı ilahiyatçı ve Sufi mistik Rumi’nin eviydi. Rumi’nin türbesi, komşu Melvana Müzesi ile birlikte Konya’da mutlaka görülmesi gereken bir yerdir. Mevlana’nın takipçileri, beyaz, dalgalanan elbiseler giyerken sol ayak üzerinde dönüp durdukları ünlü dini törenleri nedeniyle Semazenler olarak da bilinen Mevlevi Tarikatı’nı kurdular. Sama olarak da bilinen bu törenler Mevlana Kültür Merkezi’nde haftalık olarak gözlemlenebilir.
Konya ayrıca şehir merkezindeki Alaeddin Tepesi ve güzel pagodaları, şelaleleri ve göletleriyle Japon Parkı gibi güzel yeşil alanlar ve parklar sunmaktadır.
Konya, Türkiye’nin daha muhafazakâr şehirlerinden biri olduğu için barlar ve gece kulüpleri o kadar bol değildir. Ancak, bazı otel ve kafelerde alkollü içecekler sunulmaktadır.
7. Antalya[SEE MAP]
Akdeniz kıyı şeridindeki güzel Türk Rivierası boyunca yer alan Antalya, çok sayıda tatil köyü, otel, bar ve restoranla turistleri ağırlayan büyük ve canlı bir şehirdir. Muhteşem manzaralar, antik kalıntılarla bezeli muhteşem plajlar ve yemyeşil dağlarla şehri çevreler. Yüzme ve yelkencilikten dağ tırmanışı, gezi ve aile eğlencesine kadar Antalya herkes için bir şeyler sunar.
Kaleiçi’nde, Eski Mahalle’de yapılacak bir yürüyüş, eski şehir surları, Roma kapıları, labirenti andıran sokaklar ve Saat Kulesi ile güzel, eski kiliseler, camiler ve tapınakları içeren tarihi yapıların manzarasıyla kentin antik geçmişine bir adım atma imkanı sunar. Eski Mahalle’nin kalbinde, mağazalar, kafeler, Türk hamamları ve sokak sanatçılarıyla çevrili Cumhuriyet Meydanı yer almaktadır.
Antalya’nın ana plajları olan Konyaaltı ve Lara, beyaz kumlar, su sporları, tatil köyleri, barlar ve restoranlar sunmaktadır. Plajların yakınında su parkları, eğlence parkları ve bir hayvanat bahçesi bulunmaktadır. Aralarında ödüllü Antalya Müzesi’nin de bulunduğu çok sayıda müzede bölgeden eserler ve kalıntılar sergilenmektedir.
6. Marmaris[SEE MAP]
Türkiye’nin en popüler sahil beldelerinden biri olan Marmaris, çam ağaçlarıyla kaplı dağları, bembeyaz kumsalları, turkuaz suları ve tarihi mimarisiyle mükemmel bir ortam sunmaktadır. Türkiye’nin güneybatısında Türk Rivierası boyunca yer alan bu çarpıcı kruvaziyer limanı, olağanüstü gezi olanakları, su sporları, harika yemekleri ve hareketli gece hayatıyla bir turizm cennetidir.
Marmaris’te görülecek ve yapılacak o kadar çok şey var ki, ziyaretçiler seçim yapmakta zorlanacaklar. Eski mahallenin arnavut kaldırımlı sokaklarında yapılacak bir yürüyüş, çekici bir mimari ve 16. yüzyıldan kalma Kanuni Sultan Süleyman Kalesi’ni ziyaret etme imkanı sunmaktadır. Çeşitli tekne turları ziyaretçileri pitoresk koyları ve komşu köyleri keşfetmeye götürmektedir.
At safarileri yemyeşil çam ormanları, portakal bahçeleri, geleneksel köyler, el değmemiş koylar ve göz alıcı şelaleler arasından geçerken, jeep safarileri de alışılmışın dışında maceralar sunuyor.
Marmaris’te ayrıca tüm aile için su parkları ve tam bir şımartılma ve rahatlama için Türk hamamları bulunmaktadır. Eğer bu yeterli değilse, Marmaris’ten Dalyan, Efes, Pamukkale ve Kleopatra Adası gibi seçkin destinasyonlara günübirlik geziler düzenlenebilir.
Marmaris’teki gece hayatı sahnesi Türkiye’nin en heyecan verici sahnelerinden biridir. Fast food’dan fine dining’e kadar dünyanın dört bir yanından mutfakların sunulduğu yüzlerce restoran bulunmaktadır. Barlar ve kulüpler şehir genelinde ve plajlar boyunca bulunur. Geleneksel Türk yemeklerinin, mezelerin ve oryantal dansın sunulduğu Türk Gecesi Gösterisi mekânları kaçırılmamalıdır.
5. Yan[SEE MAP]
Antik Pamfilya’da önemli bir liman olan ve MÖ 4. yüzyılda Büyük İskender tarafından işgal edilen Side, günümüzde klasik kalıntılar ve kumlu beyaz plajlara bakan modern tatil köylerinden oluşan pitoresk bir kasabadır. Türkiye’nin Akdeniz kıyısında, Antalya ilinde küçük bir yarımada üzerinde yer alan Side, muhteşem bir gezi, gece hayatı ve açık hava macerası sunmaktadır.
Side’nin yıldız cazibe merkezi, devasa bir amfitiyatro, bir agora, bir Bizans bazilikası, hamamlar, mermer sütunlar ve çeşitli tapınakların kalıntılarını içeren antik Helenistik ve Roma kalıntılarının kazıldığı bir alandır. Roma hamamları günümüzde restore edilerek bir dizi Roma heykeli ve eserinin sergilendiği bir müzeye ev sahipliği yapmaktadır. Sahile bakan Apollo Tapınağı, özellikle gün batımında muhteşem bir manzaraya sahiptir.
Dar sokakları ve çekici bahçeleriyle şirin Side kasabası, şarküteri ve pizzacılardan lüks yemek mekanlarına kadar çeşitli mutfaklarda çok sayıda restoran sunmaktadır. Şehrin hemen dışında yer alan Manavgat Nehri, tekne turları, beyaz su raftingi ve etkileyici şelaleler sunmaktadır.
4. Bodrum[SEE MAP]
Türkiye’nin güney Ege bölgesindeki Muğla ilinde yer alan Bodrum, bir zamanlar mermer binalara, tapınaklara, heykellere, taş döşeli caddelere ve Antik Dünyanın Yedi Harikası’ndan biri olan Mausoleum’a ev sahipliği yapan antik müstahkem şehir Halikarnas’ın bulunduğu yerdir.
Harabeye döndükten sonra şehir, 20. yüzyılda Türk entelektüellerin yazılarıyla şehre popülerlik kazandırmasına kadar sakin bir balıkçı köyü olarak kaldı. Bugün Bodrum’un ilgi çekici kalıntıları, çarpıcı plajları ve uçurumun tepesindeki tatil köyleri dünyanın dört bir yanından insanları kendine çekmektedir.
Bodrum’un doğu tarafında turistler masmavi sulara bakan güzel bir plaj bulacaklardır. Plajın yakınında çok sayıda kafe, bar ve gece kulübü bulunmaktadır. Şehrin batı tarafında marina, alışveriş merkezleri ve restoranlar yer almaktadır.
Bodrum Kalesi olarak da bilinen Aziz Petrus Kalesi’ni görmeden Bodrum’a yapılacak hiçbir ziyaret tamamlanmış sayılmaz. 1402 yılında Hospitaller Şövalyeleri tarafından inşa edilen yapı günümüzde müze olarak faaliyet göstermektedir. Görülecek diğer yerler arasında Anıtkabir’in son kalıntıları, antik amfitiyatro ve bir zamanlar Büyük İskender’in kuşatması sırasında kanlı bir savaşa sahne olan Myndos Kapısı bulunmaktadır.
Gezmenin yanı sıra Bodrum’da görülecek ve yapılacak diğer şeyler arasında Bodrum Kalesi’nin içinde yer alan ödüllü Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi, tarihi yel değirmenleri, Türk saunaları ve çamur banyoları, rüzgar sörfü, tüplü dalış ve gece kulüpleri ve cam tabanlı dans pistleri içeren tekne turları bulunmaktadır.
3. Efes[SEE MAP]
Avrupa’nın en eksiksiz klasik metropolü olan Efes, Ege Türkiye’sinde yer alan antik bir bölgedir. MÖ 1. yüzyıla gelindiğinde Efes, Antik Dünyanın Yedi Harikası’ndan biri olan Artemis Tapınağı ile Roma İmparatorluğu’nun en büyük şehirlerinden biriydi. Efes’in kalıntıları iyi korunmuş ve büyük bir arkeolojik alan içinde yer almaktadır, bu da onu Türkiye’nin en popüler turistik yerlerinden biri haline getirmektedir.
Efes, MÖ 133 yılında bir Roma yerleşimi olarak ilan edilmiş, ancak yaklaşık 200 yıl sonrasına kadar zirveye ulaşmamıştır. Efes, Roma Küçük Asya’sının başkenti olduğu dönemde 250.000’den fazla daimi sakine ev sahipliği yapıyordu. Aziz Pavlus Efes’te yaşamış ve diğer birçok dinin yanı sıra Hıristiyanlığı da desteklemiştir. Efes limanının gerilemesi ve kentin üçüncü yüzyılda Germen Gotlar tarafından yağmalanmasıyla birlikte Efes düşüşe geçmiştir.
Yaklaşık 1.500 yıl boyunca Efes neredeyse tamamen unutulmuştu. Bu inanılmaz klasik şehrin kalıntıları, uluslararası bir arkeolog ekibinin kalıntıları ortaya çıkarmaya başladığı 1860’lara kadar dünyadan gizlenmişti. Bugün Efes’in yüzde 20’sinden daha azı kazılmıştır, ancak hala dünyanın erişilebilir en büyük arkeolojik alanlarından biridir.
Efes’teki en ünlü yapı hiç şüphesiz Artemis Tapınağı’dır. Tapınak bir zamanlar gezegendeki en büyük tapınaktı ve Efes şehrinin ne kadar önemli olduğunu gösteriyordu. Ne yazık ki, tapınağın kendisi beşinci yüzyıl civarında büyük ölçüde tahrip edilmiştir, ancak kalıntıları gezmek hala mümkündür.
Efes’te en son kazılan ve kesinlikle en popüler olan yerlerden bazıları Teraslı Evler’dir. Bunlar yaklaşık birinci yüzyılda Efes’in en zengin sakinlerinin evleriydi ve modern Roma tarzında inşa edilmişlerdi.
Bazı evlerde sıcak ve soğuk banyoların, mermer zeminlerin ve hatta ısıtma sistemlerinin bulunması dikkat çekicidir. Duvarlarda sıra dışı sanat eserleri, mozaikler ve hatta elle karalanmış aşk şiirleri görebilirsiniz.
Efes’e yapılacak hiçbir gezi ünlü Celsus Kütüphanesi’ni görmeden tamamlanmış sayılmaz. MS 123 yılında inşa edilen kütüphane, İskenderiye ve Bergama kütüphanelerinden sonra üçüncü sırada yer alarak antik dünyanın en büyük kütüphanelerinden biri olmuştur. Kütüphane restore edilerek iki katlı tasarımı, sütunları ve sütun başlıkları daha kolay görülebilir hale getirilmiştir.
Dört erdemi temsil eden dört heykele hayran kaldığınızdan emin olun. Bunlar artık orijinal değil replika heykeller olsa da, bilgeliği temsil eden Sophia, bilgiyi temsil eden Episteme, düşünceyi temsil eden Ennoia ve iyiliği temsil eden Arete’yi hala görebilirsiniz.
Efes’e sadece iki mil uzaklıktaki Selçuk kasabası, birçok ziyaretçinin Efes harabelerini keşfetmeden önce veya sonra vakit geçirmeyi tercih ettiği bir yerdir. Selçuk’un merkezinde durup bir zamanlar şehre su sağlayan Roma su kemerine hayran kalabilir ya da Efes Müzesi’ndeki koleksiyonları inceleyerek bölgenin arkeolojisi hakkında biraz daha bilgi edinebilirsiniz. Ayrıca pazara göz atabilir veya bölgenin en popüler hediyelik eşyası olan çift düğümlü halıları alabilirsiniz.
2. Kapadokya[SEE MAP]
Türkiye’nin Orta Anadolu bölgesinde yer alan Kapadokya, bacalar, koniler, mantarlar ve zirveleri andıran sıra dışı oluşumlardan oluşan masalsı manzarasıyla tanınmaktadır. Eski volkanik patlamalar ve erozyon gibi doğal süreçler, çağlar boyunca bu garip oluşumları şekillendirmiş ve bazıları 130 feet (40 metre) yüksekliğe kadar yükselmiştir. Ancak binlerce yıl önce insanoğlu yumuşak kayadan evler, kiliseler ve yeraltı şehirleri oyarak manzaraya dikkat çekici dokunuşlar eklemiştir.
MÖ 1800’lü yılların başlarında Hititler ve diğer bölge sakinleri, istilacı Persler ve Yunanlılardan korunmak için yeraltı tünel kompleksleri inşa etmişlerdir. Çok daha sonraları, MS 4. yüzyılda, Roma’nın dini zulmünden kaçan Hıristiyanlar Kapadokya’nın tünellerine ve mağaralarına sığınmışlardır. Bugün, bölgenin doğal güzellikleri ve tarihi yerleri burayı popüler bir destinasyon haline getirmektedir.
Kapadokya’nın büyük bir kısmı Nevşehir ilinde yer alırken, bölgedeki başlıca kasabalardan bazıları Ürgüp, Göreme, Avanos, Ortahisar ve Mustafapaşa’dır. Bu kasabaların birçoğu oteller, restoranlar, gece hayatı seçenekleri ve müzeler, kaya kaleleri, peri bacaları, yeraltı tünelleri, eski Yunan köyleri, manastırlar ve el sanatları pazarları gibi cazibe merkezleri sunmaktadır. Bölgedeki mağaraların bazıları aslında birer otel ve turistlere hizmet veriyor.
1. İstanbul[SEE MAP]
Bir zamanlar Osmanlı ve Bizans İmparatorluklarına başkentlik yapmış olan İstanbul, bugün Türkiye’nin en büyük şehri ve dünyanın da en büyük şehirlerinden biridir. İstanbul, Asya ve Avrupa’yı birbirine bağlayan dar bir boğaz olan İstanbul Boğazı’nın her iki yakasına da uzanarak, dünyada iki kıtaya yayılan tek şehir olma özelliğini taşıyor. Etkileyici mimarisi, tarihi yerleri, yemek, alışveriş, gece hayatı ve egzotik atmosferi İstanbul’u dünyanın en çok turist çeken yerlerinden biri haline getirmektedir.
Eski Şehir, Ayasofya, Sultanahmet Camii ve Topkapı Sarayı gibi şehrin etkileyici tarihi mekânlarının çoğunun bulunduğu yerdir. Bir diğer önemli bölge ise günümüzün modern cazibe merkezleri, gökdelenleri ve alışveriş merkezleriyle bilinen New City’dir. Beyoğlu ve Galata gece hayatı ve eğlence için popüler bölgelerdir; Boğaziçi bölgesi ise güzel saraylara, yalılara ve şehir parklarına ev sahipliği yapmaktadır.
İstanbul’da görülecek ve yapılacak heyecan verici şeyler konusunda hiçbir sıkıntı yoktur. Dünyanın en eski ve en büyük kapalı pazarlarından biri olan Kapalı Çarşı kaçırılmaması gereken bir alışveriş mekânıdır. Bir Türk hamamını ziyaret etmek de yerel kültürü deneyimlemek için harika bir yoldur. İstanbul’da gece hayatı her bütçeye ve tercihe uygun çok sayıda restoran, bar ve gece kulübüyle doludur.